Konuşmadan Söyleyebilmek Üzerine: Hvitur, Hvitur Dagur

Hvitur, Hvitur Dagur, Türkçe’ye Beyaz, Bembeyaz Bir Gün olarak çevirebileceğimiz, yönetmenliğini ve senaristliğini Hlynur Palmason’un üstlendiği, İzlanda yapımı film.

Yanılmıyorsam, yeni bir kitaba başlayacağım güneşli yaz günlerinden biriydi; on üç ya da on dört yaşlarındayım. Ölüler ve fanilerin iletişim kurabileceği ihtimalini ilk defa o kitapla düşünmüştüm. Hikayeyi, soyut anlamda kurgulanmış alegorik bir anlatımdan ziyade, gerçekten ölülerle konuşulabileceği fikri üzerinden okumak çok daha heyecan vericiydi. Sonrasında defalarca rast geldiğim bu metaforik kurgunun hepsinde benzer olan ise anlatıcıya özgü bir aracının varlığıydı.

- Advertisement -

Gülten Dayıoğlu, Kıyamet Çiçekleri’nde bitkileri ya da Marlo Morgan’ın Bir Çift Yürek’indeki Aborjinler [1] nasıl ki ateşi seçtiyse Hlynur Palmason ise “Yer ve gök bembeyaz olduğunda ölüler fanilerle konuşabilir.” diyerek sisli havayı tercih etmiş. Tam da bizim bulunduğumuz yerde, tam da bizim sahip olduğumuz koşullarda ve en önemlisi de bizimle benzer korkuyu, öfkeyi, merakı ya da özlemi paylaşmış ölülerimizle iletişime geçebilme düşüncesi hepsinde ortak duyguların açımlayıcısı konumda; fakat Palmason’un kalemindeki Ingimundur’un trafik kazasında kaybettiği eşine sorması gereken sorular ise, kendi yaşamına devam edebilmesini sağlayacak labirentin tek çıkışına ulaştırabilme ihtimali olan girift yolların kesişimlerinden oluşuyor.

Konuşmadan Söyleyebilmek Üzerine: Hvitur, Hvitur Dagur

Ingimundur, eşini kaybettikten sonra kızı ve torununun kalabilmesi için evinin tadilatıyla uğraşmaktadır. Bir taraftan evini düzeltmeye çalışırken bir taraftan da kendini yeniden yaşama adapte edebilme çabasının bir yansıması olarak okuyabileceğimiz bu tadilat aslında Ingimundur’a, seanslarına devam etmeye çabaladığı terapistten daha iyi gelmektedir. Yas sürecini daha katlanılabilir kılmak için görüşmeye devam ettiği terapisti Georg, günümüz terapistlerinin çoğunun benimsediği kısıtlı yaklaşımıyla Ingimundur’a yardımcı olabilmenin çok uzağındadır. Ingimundur, kendini sözel olarak ifade etmektense çiftliğindeki eviyle ilgilenmeyi tercih eder. Bu anlamda ev, sadece kalacak bir yer olmaktan daha fazlasını ihtiva etmektedir. Evinin tadilatını bitirmek ne kadar önemli olsa da yarım kalmış yaşamını tamamlayamadığı gibi evin tadilatı da film boyunca devam edecek ve tamamlanamayacaktır.

Hvitur, Hvitur Dagur © Danish Film Institute, Danmarks Radio (DR), Film i Väst
Hvitur, Hvitur Dagur © Danish Film Institute, Danmarks Radio (DR), Film i Väst

Ingimundur’un yine eviyle ilgilendiği bir gün kızı Elin’in getireceği, eşinden kalan eşyaların bulunduğu bir kutu, yoluna girmemiş yaşamını tamamen rayından çıkaracaktır. Eşinin, evlilikleri süresince kendisini aldattığını düşünen Ingimundur’un kutunun içinden bulduğu video kaset, şüphelerinde haklı olduğunu gösterir. Eşini kaybetmenin acısının yanı sıra artık öfke ve intikam duygularıyla da perçinlenen Ingimundur, polis memuru olmasının da yardımıyla eşinin kendisini aldattığı adamı aramaya başlayacaktır.

Adresine ulaştıktan sonra birkaç defa adamın evine giden fakat yüzleşmeyi öteleyerek pasif takibe devam eden Ingimundur, internet üzerinden devam eden terapi seanslarının birinde Georg’un “Yasta olduğunu kabullenmelisin, ağlayabilmelisin, kendini ifade etmelisin” gibi klişe sözlerine daha fazla dayanamayarak Georg’un kendisini sürekli sorguya çekip diktelerde bulunduğu bir anda bilgisayarın ekranına saldıracaktır. Bu saldırı sonrası şikayette bulunan Georg, Ingimundur’un sahip olduğu polis merkezi anahtarının elinden alınması girişimine neden olur. İş arkadaşlarının bu girişimini kabul etmeyen Ingimundur ise, diğer polisleri merkezde bulunan kodeslere kapatır ve bir polis aracı çalarak eşini aldatan adamın evine gitmeye karar verir.

Eve ulaştıktan sonra yasal bir sorgulamaya götürüyormuş edasıyla adamı polis aracına bindiren Ingimundur adamdan, gittikleri ıssız bir alana kazdığı mezarın içine girmesini ister ve kendisi de yanına inerek belki de eşine sormak istediği tüm soruları sorar ve bastırılmış öfkesini dışavurur. Silahla tehdit edilmesine rağmen bir şekilde bu durumdan kurtulan adam, ertesi gün yanında torunuyla birlikte aracında bulunan Ingimundur’a saldıracaktır.       

Hvitur, Hvitur Dagur © Danish Film Institute, Danmarks Radio (DR), Film i Väst
Hvitur, Hvitur Dagur © Danish Film Institute, Danmarks Radio (DR), Film i Väst

Saldırıdan kolunda bir kesikle kurtulduktan sonra ise Ingimundur, yanına torununu da alarak, girişi toprakla kapanmış tünelin içinden geçerken artık rahatlamış görünmektedir.

- Advertisement -

İzlanda’nın soğuk iklimiyle uyumlu karakterleri, kısa olay örgüsünü abartısız ve bir o kadar da yoğun duygularla işleyen tarzı ve anaakım terapi ekollerini sert bir şekilde eleştiren yapısıyla Hvitur, Hvitur Dagur; aynı zamanda sisli yolları, sürekli dalgalı olan denizi ve yolları kapatan kaya parçaları ile karakterlerinin iç yapısını yansıtan sinematografisiyle izleyicisini İzlanda’nın ikliminde hissettiren bir film olmayı fazlasıyla başarmış. Ingimundur ise bu sert coğrafyanın, konuşmaktansa sessizce doğayı dinleyerek kendini anlayabileceğini düşünen sakinlerinden sadece biri.

Hvitur, Hvitur Dagur © Danish Film Institute, Danmarks Radio (DR), Film i Väst
Hvitur, Hvitur Dagur © Danish Film Institute, Danmarks Radio (DR), Film i Väst

– Bu ne?
– Nehir.
– Neden bu kadar sesli?
– Sahile dökülüyor.”

Hvitur, Hvitur Dagur

İleri Okuma:

[1] Avustralya Aborjinleri, Wikipedia.

Daha fazlası: